İsveç'in geri dönüşü ve Crosby'nin 3 muhteşem pası Dört Milletler Turnuvası'nın parlak başlamasını sağladı
Dört Milletler Turnuvası muhteşem bir karşılaşmayla başladı: Kanada - İsveç. Maple Leafs 3-1 öndeydi ancak Tre Kronor geri dönüş yaparak maçı uzatmalara taşıdı. Ancak Sidney Crosby, üç gol pası atarak Kanada'nın galibiyete ulaşmasında son sözü söyleyen isim oldu. En iyilerin bir araya geldiği bir turnuvanın muhteşem başlangıcı. Peki bundan sonra ne olacak? Hokey şöleninin devamını sabırsızlıkla bekliyoruz.
Içerik
Turnuvanın açılışı ve büyük umutların geri dönüşü
Dört Milletler Turnuvası, Montreal'de Kanada ile İsveç arasındaki mücadeleyle başladı ve bu sadece bir maç değildi, en güçlülerin savaşını kaçıran herkes için gerçek bir şölendi. En iyi oyuncular aynı buz üzerinde, her vardiya bir mücadele, her atak tarihe adınızı yazdırma şansı. Ama asıl önemli olan sadece turnuvanın kendisi değil, turnuva başlamadan önce gelen haberlerdir. NHL, Dünya Kupası'nın 2028'de geri döneceğini resmen duyurdu.
Ve artık düzenli hale gelecek, dört yılda bir, Olimpiyatlarla dönüşümlü olarak yapılacak. Bu, büyük uluslararası rekabetlerin döneminin tekrar geldiği ve taraftarların dünyanın en güçlü takımlarının prestij için mücadele ettiğini düzenli olarak görebilecekleri anlamına geliyor. Ancak, heyecanın ortasında bile, tartışmalı konular hakkında bazı tartışmalar vardı. En çok konuşulan konulardan biri de Rus ekibinin yokluğuydu.
NHL Oyuncular Birliği Başkanı Marty Walsh, dünya hokeyinde Rus oyuncuların eksik olduğunu, Rusların her zaman elit seviyenin önemli bir parçası olduğunu belirtti. Ancak şimdilik bu soru cevapsız kalıyor; her şey siyasi kararlara bağlı ve oyuncular sadece ülkelerini tekrar temsil etme fırsatını bekleyebilirler. Ama hokey devam ediyor. Taraftarlar bu anı bekliyordu: McDavid, Crosby, Pettersson, Karlsson – dünya klasmanındaki yıldızlar bir kez daha karşı karşıya geldi.
Özellikle yaşına rağmen en iyiler arasında yer alan 37 yaşındaki Crosby'ye dikkat çekiliyor. Genç yetenekler artık zamanlarının geldiğini kanıtlamak istiyor, ancak Sidney deneyiminin ve becerisinin buz üzerinde hala fark yarattığını gösteriyor.
Öngörülemeyen bir maç ve belirleyici bir uzatma
Kanada ile İsveç arasındaki maç her iki takım için de gerçek bir sınavdı. Maç oldukça dinamik başladı ve Kanadalılar hemen inisiyatifi ele geçirdi. İlk periyotlarda güçlerini ortaya koyan ekip, 3-1'lik üstünlükle maçı tamamladı. Sidney Crosby her zamanki gibi aksiyonun merkezindeydi, pozisyonlar yarattı ve takım arkadaşlarına atak için alan açtı. Harika pasları ve oyun anlayışıyla takımının güvenle ilerlemesini sağladı. Ancak İsveçliler, başlangıçtaki zorluklara rağmen pes etmeyecekti.
İkinci periyotta daha dirençli olmaya başladılar, inisiyatifi ele geçirdiler ve Kanada defansına baskıyı artırdılar. Maçın golünü ancak Jonas Brodin'in golleriyle atabilseler de bu gol İsveçlilere özgüven ve taraftar desteği verdi. Kanada ise savunmada kalmaya başladı ve bu durum İsveçliler için ek fırsatlar yarattı. Hokeyin öngörülemezliği, Kanadalıların iki gol önde olmalarına rağmen gerçek bir tehditle karşı karşıya kalmalarından da anlaşılıyordu. Maçın ikinci periyodunda Shea Theodore'un sakatlığı maçın gidişatını etkileyen en önemli faktördü.
Ekip | Hesap | Hedefleri |
---|---|---|
İsveç | 3 | 1:2 Brodin (Hedman, Raymond) – 29:33 2:3 Kempe (Karlsson, Ekholm) – 41:54 3:3 Eriksson Ek (Bratt, Raymond) – 48:59 |
Kanada | 4 (Uzatma) | 0:1 MacKinnon (Crosby, McDavid) – 00:56 (s.) 0:2 Marchand (Nokta, Jarvis) – 13:15 1:3 Taş (Crosby) – 37:28 3:4 Marner (Crosby) – 66:06 |
Maple Leafs, beş defans oyuncusuyla oynarken kendisini zor bir durumda buldu. Ancak avantajlarını artıracak fırsatlar da buldular ancak kaleci Filip Gustavsson'un mükemmel performansı İsveçlileri daha fazla kayıptan kurtardı. Karşılaşmanın normal süresinin beraberlikle sona ermesiyle belirsizlik ve gerginlik arttı. 10 dakikalık uzatma periyodu her iki takım için de gerçek bir sınavdı.
İsveçliler ilk beş dakikada çok sayıda kaliteli gol pozisyonu üretti ancak Kanadalılar dirençliydi. Ancak Crosby, gerçek bir lider olarak rakibine hiçbir şans bırakmadı. Mitch Marner'a isabetli bir pas attı, Marner da hızlanarak Gustavsson'u geçti. Maçın dönüm noktası olan bu an, hokeyde her şeyin mümkün olduğunu, kaybedilen bir avantajın bile geri kazanılabileceğini bir kez daha kanıtladı.
Yorum